Günümüzde Kürt kökenlilerin “Horasan”dan geldik diyenlerine rastlamış olabilirsiniz. Bunların önemli kısmının soyca Türk olduğu düşünülmektedir. Fakat haritadan da göreceğiniz üzere, bugünkü Horasan’ın kuzey bölgesinde gerçekten bir Kürt varlığına rastgelinmektedir. Ancak bu, tersine bir göçün sonucudur.
Horasan, İran’ın en büyük eyaleti olup ülkenin kuzeydoğusunda yer almaktadır. İran’ın etnik aynası diyebileceğimiz bir bölge olup bünyesinde Türkleri, Farsları, Lurları, Belucileri, Kürtleri, Afganları, Arapları vb. etnik grupları barındırır. Horasan’ın kuzey bölgesinde, Türkmensahra’ya kadar yayılan bölgede ise bugün Kürtler çoğunluğu teşkil etmektedir.
Horasan’a Zorunlu Kürt Göçü
XVI. yüzyılın başları Kürt tarihi açısında çetrefilli bir dönem idi. Özellikle 1514 Çaldıran Savaşıyla Osmanlı-Safevi mücadelesinde bölgede önemli bir askeri faktöre dönüşen Kürtler, iki devlet açısından da kendi güvenlikleri için kullanılan bir konuma dönüştüler.
Osmanlılar Anadolu’nun Doğu bölgesini Kürt nüfusu ile doldurup bölgedeki Ermeni hâkimiyetini kırmak ve de yine kendisi gibi Türkmen kökenli olan Safevi devletine karşı Kürt tampon bölgesi oluşturmak niyetindeydiler. Böylelikle Kürt-Osmanlı Sünni ittifakı, Şii Safevi’ye karşı kurulmuş oldu.
Kürtlerin zaten anavatanı olan Zağros dağları bölgesinden Doğu Anadolu’ya Osmanlı aracılığı ile göç eden Kürtler, Safeviler aracılığı ile de tam tersi istikamet olan Horasana göç ettirildiler. Safevilerin amacı ise bölgede güçlü bir Kürt varlığını engellemek (aksi halde Osmanlı ile ittifak kuracaklar) ve ülkenin kuzeydoğu sınırında bir tampon bölge oluşturmaktı.
Kürtlerin Safeviler tarafından tehciri, sanıldığı kadar jeopolitik bir sonuç meydana getirmedi. Kürtler Horasan’a yerleştiler ve zaman zaman bölgenin güvenliğini sağladılar, bazen ise merkezi yönetime karşı isyan ettiler. (Kuçan Kürtlerinin 1839 isyanı, Kaçar Han’ı Abbaz Mırza tarafından bastırıldı)
Kürtlerin Horasan’a tehcir işlemleri Şah İsmail tarafından başlatılıp Şah Tahmasb döneminde de devam etti. Şah Abbas’ın döneminde ise sistematik bir hal aldı. 1568 ile 1601 yılları arasında 45,000 Kürt aile güney Kafkasya bölgesinden Horasan’a göç ettirildi.
Kürtlerin göç ettirilmesi süreci yalnızca 16. Yüzyıl ile sınırlı kalmadı. İran Kürtleri, Nadir Şah zamanında da çeşitli göçlere tabii bırakıldılar. Göç ettirilen bütün Kürtler, soyca Kurmanci olup bölgedeki Sorani-Kurmanci birliğini parçalamak amacıyla göç ettirilmişti.
Hatta yapılan alan çalışmalarına göre, Horasan’daki bazı Kürt aileler köken olarak Ermeni olduklarını da iddia etmişlerdir. Doğu Anadolu ve Güney Kafkasya bölgesinden göç ettirilen ailelerin tamamının Kurmanci olduğu düşünülse de, aralarında Ermeni ailelerinin de olduğu tahmin edilmektedir. Buna delil olarak ise Horasan Kürtlerinin dillerindeki Ermenice alıntı sözcükler de gösterilebilir.
Bugünkü Horasan Kürtlerinin en önemli boylarından birisi “Tupkanlu” boyudur. Kulağa Türkçe gelen bu boy adı, Türkçe –lu eki kullanarak türetilmiş olup “qışlaq” “han” gibi Türkçe sözcükleri ve kültürel öğeleri kullanan bir boydur. Ancak bu onların soyca Türkmen olduğunu ispata yeterli değildir; Türkmen-Kürt aşiretlerinin birlikte yaşadığı dönemlerdeki etkileşimlerden kaynaklandığını düşünmek daha akılcı olacaktır.
Türkmensahra’ya Yayılan Kürtler
Kürt nüfusundan deyim yerindeyse “muzdarip” olan tek Türk ülkesi Türkiye değildir. Osmanlı-Safevi mücadelesinden dolayı Horasan’a göç ettirilmiş olan Kürtlerin torunları, bugün çoğalıp Horasan ve Türkmensahra bölgelerinin etnik dengesini alt-üst etmiştir. Öyle ki, çoğalan Kuzey Horasan Kürtleri, Türkmenistan’a kadar yayılmış olup ünlü Türkmen şairi Magtymkulu Firaki’nin de mezarının bulunduğu bölgede çoğunluğu ele geçirmiştir. İşte Türkmensahra Türkmenlerinin bu konu hakkında yazdığı yazıları:
“Horasan Kürtleri Maktum Guli’yi Kuşattı
Türkmenler, koyunlarını otlatacak meralar bile bulamazken, bizler Türkmen topraklarının İran İslam rejiminin politikası ile gasp edilişine şahit olmaktayız. İran İslam rejimi, Türkmenlere ait olan mera ve otlakları, diğer etnik gruplara bölüştürmektedir.
Daha önceleri kendi topraklarına yerleştirilmiş olan Sistanilerin, yerleştikleri toprakları esas sahiplerine vermeleri için Türkmenler çok kez şikayette bulundu. Fakat bununla birlikte Türkmen topraklarına yapılan Sistani göçleri durdurulmadığı gibi, tam tersi şekilde bu göçlere yeni kavimler de eklendi. Bu kavimlerin başında, Horasan Kürtleri geliyor.
Merkezi yönetim bazı zamanlarda, Türkmen yaylak ve kışlaklarını Kürtlere kullanmaları için teslim ediyor. Şii kökenli oldukları için Kürtlerin tarafını tutan İran İslam rejimi, Sünni Türkmen topraklarındaki Kürt varlığının güçlenmesinden yana. Hatta Kürtlerin kendilerini Türkmenlere karşı koruyabilmeleri için silah taşımaları dahi serbest bırakılmış vaziyette.
Şimdilerde Türkmensahra’nın batı bölgesinde Kürtler oldukça entegre olmuş haldeler. Rejimin onlara sağladığı elverişli ortam, onların bölgede çoğalıp yayılmasına neden oluyor. Hatta Türkmenlerin büyük şairi Mahtumkulu Firaki’nin türbesi de bugün yoğun Kürt nüfusu arasında sıkışmış durumdadır. İlk önceleri yalnızca hayvanlarını otlatmak için Türkmensahra bölgesine gelen Kürtler, rejimin de desteğini almakla birlikte bölgedeki yeşil meralara yerleşip kök salmaktalar.
…”
Her coğrafyada Türklerin aleyhine gelişen durumlardan haberdar olmak ve de kuvvetli bir Türk birliği inşa ederek, birbirimize her zaman destek olmak mecburiyetindeyiz. Bu yazı, bizlere bunu bir kez daha göstermiş olmalıdır.
KAYNAKÇA
Abbas-‘Ali Madih, The Kurds of Khorasan. Iran & the Caucasus(2007), pp. 11-31
Türkmensahra Azadlyk Guraması
Bir Cevap Yazın